Kuvvet Yurdakul'un kişisel web sitesidir
Hatırlayacak Bir şey Kalmadığında…
Sakarya Caddesi erbabı Yeni Sahne binasının önünde son fotoğraflarını çektiriyor. Kimse Gökkafes’in önünde resim çektirmiyor. Yeni Sahne önünde resim çektirenler ilerde çocuklarına “Bak yavrum, Sakarya Caddesi’nde o kuyumcular çarşısının yerinde bir zamanlar bu şahane ve sevimli bina vardı. İçinde tiyatro vardı, üstünde lokal vardı, önünde sevgililer buluşurdu” diyecekler. Gökkafes’in nesini anlatacaksın? “Bak yavrum bu Gökkafes adındaki İstanbul manzarasının içine eyleyen gökdelen, biliyorsun zaten ben salak gibi ayrıca bir de resmini gösteriyorum” mu diyeceksin?
Dışardan baktığında bütün binalar duvarlardan, camlardan ibaret kütlelerdir. Ama ilişki kuruldukça bir apartman, patates kızartması kokusudur da, her pazar merdivenler yıkanırken basamaklardan sırayla dökülen köpüklü sulardır da, bir babanın bir anneye bağrışının yankılanışıdır da, arkadaşların evleri ve o evlerin seninkinden nasıl başka oluşudur da… Bir apartman bir sürü şeydir. Biz insanlar çevremizdeki nesnelere anlamlar veririz. Türümüz varlığını çevresiyle kurduğu ilişkilerle gerçekleştirir. “Ömür” denilince, daha çok para kazanmak için geçirilmesi gereken süreyi anlayan zihniyet, tarihi eserleri de zamanında yıktırılmadığı için kaçırılmış fırsatlar olarak görür. Bir tür cüzdana dönüşür böylece.
Ne bu? Katların hiyerarşisi mi? Eğer bir bina öbüründen daha çok kata sahip olacaksa hemen az katlıyı yıkıp çok katlıyı yapmak başımızı göğe mi erdiriyor? Bir nesne ne kadar para kazandırıyorsa kazandırmalı, paraya dönüştürülmeyenlerin köküne kibrit suyu mu dökülmeli? Biz hiç mi anılarımızla dolu bir yerlerde, geçmişi düşünüp varlığımızla hesaplaşmayalım? Biz hiç mi çocukken bulunduğumuz yerleri göstermeyelim çocuklarımıza?
İnsanlık onu çeşitlendiren nesnelerden kopartılırken, onu aynılaştıran nesnelerin saldırısına uğruyor. Bir düşünme organı olarak mide beyne tur farkı bindiriyor. İnsana benzeyen bir başka canlı türüne dönüşüyoruz. Gökkafes ile Yeni Sahne! İki farklı kentteler ama birinin yıkılması da diğerinin yapılması da aynı şeyi anlatıyor.
Hatırlayacak bir şey kalmadığında madalya mı verecekler?