Kuvvet Yurdakul'un kişisel web sitesidir
BENİM BALKON KONUŞMAM
Balkona çıktım “Ey halkım ey Türkiye ey” dedim. Türkiye kilitlenmiş balkon konuşmamı beklemiyordu. Nefesler tutulmamıştı. Pek ilgilenen olmadı. Birkaç kişi şöyle bir bakıp gitti. Yaşlı bir teyze, “Gir yavrum, gir çocuğum içeri, üşütmüş oğlan” dedi. Devam ettim:
“Maşallah Türkiye, durumun çok iyi” dedim. “Hâlin vaktin yerinde. İşsizlik yok, çocukların dünyanın en yetkin öğretmenleri tarafından itinayla eğitiliyorlar. Üniversiteler boştaki öğrencileri kapabilmek için kendi aralarında sınava giriyor. Sanatçılar, aydınlar görülmemiş bir özgürlük içindeler. Resim, heykel, edebiyat, tiyatro bütün alanlar altın çağlarını yaşıyor. Düşünce özgürlüğü öyle ileri bir aşamaya geldi ki, düşünürler el üstünde tutulmaktan, pamuklar içinde sevilip okşanmaktan mayışıp düşünmemeye başladılar. Şiddet bitti. Ortalık barıştan ve kuş seslerinden geçilmiyor. Güvenlik hâd safhada, Kapılar kilitlenmiyor. Kimse suç işlemiyor. Hayvancılık ve tarım aşırı ilerledi. Et bedava. Fakat ete doymuş halkımız dönüp bakmıyor. Domatesler tıpkı domates gibi kokuyor. Tarlalarda ürün patlaması var. Köylüler mahsullerini sevabına Afrika’daki açlara gönderiyor. Esnaf sürekli Tayland’a masaj yaptırmaya gidiyor. Hasta yok. Tıp adamlarımız herkesi bir daha hasta olmayacak şekilde iyileştirdiler. Tedavisi olmayan hastalıkların kökü kurutuldu. İstikrar sürüyor, Türkiye büyüyor. Hatta aşırı büyüdü. Çok fazla iş var. Almanlar, Fransızlar ve İsviçreliler Türkiye’de çalışabilmek için vize kuyruklarında birbirlerini yiyorlar. İşçiler transfer ediliyor. Hepsinin menajeri var, bonservis bedeli var. Öğretmenler maaşlarını harcaya harcaya bitiremiyor. Çevreye gösterilen aşırı özenden ülke olarak tabiat harikasına dönüştük. Her yer soyu tükenen türlerle doldu. Yurt dışından turist kabul edemiyoruz. Tatil köylerimiz kamu emekçileriyle dolup taşıyor. Kültür aşırı ilerledi. Tiyatro sayısı o kadar arttı ki oyuncular bilet alıp seyircileri izlemeye başladı. Herkes bilimsel faaliyet hâlinde. Durmadan bir şey icat ediyoruz. Ortalık bilimsel yayından geçilmiyor. Daha yeni Oxford Üniversitesi YÖK’e başvurup Türkiye’de uygun bir üniversiteye fakülte olarak bağlanmak istedi, YÖK cevap vermedi.
Yayımlanan tezler kapışılıyor. Herkesin elinde kitap var. Spor desen bütün dallarda şampiyonuz. Milli takım Brezilya’ya ilk yarıda 10 gol atıp ikinci yarı kendi arasında top çeviriyor. Hepimiz 100 metreyi 10 saniyenin altında koşuyoruz” dedim.
Sonra biraz bekledim. “Ey” demek istedim. Ağzımı “Ey” dermiş gibi yaptım. Fakat sesim çıkmadı. Teyze de gitti. Kimse kalmadı ey. Üşüdüm. İçeri girdim.