Kuvvet Yurdakul'un kişisel web sitesidir

İMDAT SOLUK BENİZLİLER 2

​

Önceki yazıda beyaz adam’ın maalesef Amerika’yı keşfedip, orada binlerce yıldır yaşamakta olan yerli halkların dibine nasıl darı tohumu ektiğinden bahsetmiştik. 

​

300 yıl boyunca birbirini izleyen katliamlar zincirinin ardından 1890 Yaralı Diz Katliamıyla etrafta soyu kırılacak Kızılderili bırakılmamış, kalanlar toplama kamplarında turistik eşyalara dönüştürülmüştü.

​

Peki sonra? Boş mu durdu beyaz adam? Hayır! Gitti Meksika’yı işgal etti ardından Küba’ya girdi. Durmadı Nikaragua’yı işgal etti. Hiroşima’ya, Nagazaki’ye atom bombası attı, iki yüz elli bin kişiyi o anda daha fazlasını zamanla öldürdü. Kore’yle savaştı. Başka yoksul ülkeleri alet etti. Guatemala’nın anasını ağlatı. Yedi yüz Guatemala vatandaşına izinleri olmadan cinsel hastalıklar bulaştırıp üstlerinde tıbbi deneyler uyguladıklarını daha yeni itiraf etti. Bir türlü efendi gibi dövüşmedi, illa mikropları, kimyasalları ve iş birlikçilerini kullandı . İç içe yaşayanları birbirine düşürdü. Komşuları düşman etti. Endonezya, Kamboçya ve Laos’ta milyonlarca insan öldürdü. Gitti yine Küba’ya saldırdı. Doymadı Endonezya’da bir milyon insan daha öldürdü. Oradan Dominik’e gitti on bin kişi de orada öldürdü. Koştu Vietnam’a, yüz binlerce Vietnamlıyı katletti. Beyaz adam boş mu durdu? Hayır! Şili’ye, Arjantin’e operasyonlar düzenledi. Granada’yı mahvetti. Lübnan’ı bombaladı, Libya’yı bombaladı, Panama’yı bombaladı. Boş durmadı  soluk benizli Somali’ye saldırdı. Irak’ı işgal etti. Sonra yine işgal etti. Milyonlarca sivil öldürdü. Afganistan’a yerleşti. Giderek vahşileşti. Giderek vahşileşti.

Kızılderili özgürlüğünün sembolik sonu olarak kabul edilen 1890 yaralı diz katliamını yaşayan Kara Geyik, o gün başka bir şeyin öldüğünü söylüyor "O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada..."

​

Önce Kızılderilileri sonra dünyanın geri kalanını dümdüz edip, yerlilere utanmadan “vahşi” diyen soluk benizliler can almaya devam ediyor. Sadece insanları değil düşleri de öldürüyor. Kolomb işin bu hale geleceğini bilse biner miydi gemiye? Binerdi imdat. İnmiyor.