Kuvvet Yurdakul'un kişisel web sitesidir
“Aşağıdakilerden hangisidir?”
Bir sonbahar sabahı elimizden tutup götürdüler bizi. Başlangıçta çişi gelenlerin parmak kaldırdığı bir yerdi gittiğimiz. İçi boş yuvarlaklara dönüştü. Hayatımız boyunca taşıdığımız test kitaplarının toplam ağırlığını hesaplamayı öğrendik. Belimizi kimlerin büktüğünü biliyorduk zaten. Kamburların daha hızlı sürüklendiğini ise yıllar geçtikçe öğrenecektik.
Bir sonbahar sabahı elimizden tutup götürdüler bizi. Başlangıçta tırnak kontrolü yapılan yerdi gittiğimiz. Yapılmayan ödevlere dönüştü. Kırılması zevk veren bir yerimize dönüştü okul, zirâ kahvede soru sorulmuyor, sorulsa da konular böyle olmuyordu. Hiçbirini seçer gibi yakıyorduk sigaralarımızı. Bitsin diyorduk bu test ve onun bütün yuvarlakları!
“Aşağıdakilerden hangisidir?” İşte ömrümüzün en çok sorulan sorusu! Seçenekler ise: a, b, c, d ve belki e! Hepsi bu! Doğru muhakkak bunların birinde! Zaten doğruyu başka yerde aramak kocaman bir zaman kaybı. Uzmanlar kaygı ve korkunun soru başına 0.4 saliseden ortalama 4 dakika zaman kaybına yol açtığını daha yeni hesapladı. Üniversite sınavında her bir soru üçbin insan değerinde. İmdat. Doğru içlerinden birinde.
Test mi bu?, Boş yuvarlakların insanlığa saldırısı mı? Aşağıdakilerden hangisiymiş! Sen niye her şeyin üstündesin? Niye senin emrettiklerinden birini seçmek zorunda bırakılıyoruz? Dersane gençliği test çözmekten karşıdan karşıya geçemeyecek hale geldi. Herhangi bir aksilik karşısında seçenekleri görmeden hareket edemiyoruz. Hastanede sıra gelmese “D” diyen tipler var. Doğruyu bilmiyorsan at! Yüzde yirmibeş (%25) tutar sanılıyor. Peki öyle mi?
a) bilmiyorum b) bilmez olur mu bal gibi biliyor a) sen bana karışma işine bak c) bilmemek de mümkün bilmek de b) benim sözüm kesildi ama d) unutmak istiyorum.
Elimizden tutup götürdüler. Doğrunun yanlış götürdüğü günler gelmedi bir türlü.
